Arşiv

Archive for Mart 2010

FANATİK FENERBAHÇE’Lİ BİR ÇİÇEK

28 Mart 2010 1 yorum
Nihayet bu hafta biraz rahat nefes aldım. Niyemi.?.Benim Fenerbahçeli olduğumu bilen arkadaşlar, her yenilgimizde yapmadıkları şaklabanlık bırakmıyorlardı,Bu hafta konuşmayı bir kenara bırakın, kimse ortalarda görünmüyor.Eeeee şimdi konuşma sırası bende.:)))
Ve de rahatça benim Fenerbahçeli çiçeğimi yayımlayabilirim. Dalga geçen arkadaşlara ithaf edilmiştir..:))))
Tüm arkadaşlarıma neşeli,mutlu ve başarılı bir hafta diliyorum.
Kategoriler:Haberler ve politika

KES BİR PİLAV ÜSTÜ

26 Mart 2010 Yorum bırakın
Genelde çok mecbur kalmadıkça dışarda yemek yemem, hele şu sıralar at ve eşek eti, bufallo eti bolca piyasadayken. Yalnız Adana’lı hemşerimin lokantası hariç. Çünkü yemekleri ve özellikle döneri nasıl hazırladığını biliyorum.Ve yolum arkadaşımın lokantasına düştüğünde gönül rahatlığı ile yemeğimi yiyorum.
Bazı yemeklerler, evde ne kadar da itinalı hazırlanırsa hazırlansın dışardaki lezzeti yakalayamıyoruz. İşte bunlardan biri tavuk döner, lokantada yediğim zaman bana çok daha lezzetli geliyor. Eğer yolunuz Bilecik’e düşerse Bilecik dönercesine uğramadan gitmeyin. Tavsiye ederim.
Tüm arkadaşlarıma neşeli, mutlu ve bol kahkahalı bir hafta sonu dilerim.
 
Fotolar : her zaman ki alp foto..:))
 
Kategoriler:Yiyecek ve içecek

BİLECİK ŞELALE PARK

23 Mart 2010 2 yorum
Bilecik çok şirin bir şehir ama pek gezilecek bir yeri yok, her yer yayan yürümeyle 15-20 dakika, hele ki İstanbul’dan sonra burası ne bileyim, beni sıkıyor. Böyle olduğu halde pek evde oturduğum söylenemez, gezme benim için bir tutku. Bu sefer yolum şelale parka düştü. Kafa dinlemek için, stres atmak için ideal bir yer, şelalenin sesi ve su şırıltıları arasında sıcak bir bardak çay içmek harika.
Şelalenin sesi insanı alıp hayal Dünya’sına götürüyor, Ah ahhh şimdi İstanbulda olmak vardı dedim kendime..:) Neyse Alp kendine gel fazla hayallere dalma, kalk ve yavaş yavaş evin yolunu tut, gecenin serinliği de insanın içini ürpertmeye başladı artık.
Bu sıralar sayfalarınıza ziyaretimi biraz aksatıyorum ama çok kısa bir süre sonra hepsini telafi edeğim..:) Hele bu akşam binbir güçlükle sizlere yorum yazabildim herhalde serverlerin bakımı var, bazı arkadaşlarımın sayfasını iki üç denemeden sonra açabildim.Bu arada yorum yazarken çok dikkat ettim ama yorum yazmayı atladığım arkadaşlarım varsa kusura bakmasın. Benden kaynaklanan bir şey değil. Tüm arkadaşlarıma Neşeli, mutlu, sağlık ve başarı dolu günler diliyorum.
Fotolar : Her zaman olduğu gibi.. tabi ki Alp foto.:)
 
Kategoriler:Seyahat

BİRAZDA SİYASET

14 Mart 2010 1 yorum
Siyaseti pek yakından takip etmiyorum, çünkü senelerdir iktidara gelen tüm partilerin çalışmaları maalesef ortada. Genede Ülkemin idaresinde söz hakkımı ve seçme hakkımı kullanmak için hangi partiye oy vereceğime karar vermem lazım.Son olarak DSP il toplantısına katıldım ve de diğer partilerinde toplantılarına katılarak bir fikir sahibi olmaya çalışacağım ama ben bu konuda ümitsizim.
Atatürk’ün liderliğinde kurulan güzel Türkiye’min şu an durumu içler acısı halde. Dedelerimizin, ninelerimizin kanlarıyla canlarıyla kurtardıkları ve bize bıraktıkları cennet ülkemizi yiye yiye bitirme noktasına getirdik. Hiç kimse alınmasın ama Atatürk’ten sonra gelen tüm siyasi iktidarlar, güzel ülkemi talan ettiler, talan ettirdiler. Şu an tüm önemli sanayimiz yabancıların elinde, tüm stratejik öneme sahip kuruluşlarımız yabancıların elinde, büyük bankalarımız yabancıların elinde, arazi satışı adı altında ülkemin toprakları parça parça yabancılara satıldı. Son olarak da gıda üretiminde, çiftçilikte, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülkeyken, oda bitti. Çiftçilik, hayvancılık dibe vurdu. Tarımcılık ve hayvancılık da yabancılara peşkeş çekileceğinden bu durumlara bilerek getirildiğine inanıyorum. Ve de bu durumlara karşı çıkan aydınlar,ileri görüşlü ülkesini seven insanlarda ya susturuldu, ya suikaste kurban gitti, yada sürüldü. Netice de ortada, gelişmiş ülkelerden yüz sene geri kaldık. Elin insanları neredeyse uzayda yerleşim yeri kuracak.Daha benim güzel ülkemin kendi araba markası bile yok. Bırakın arabayı basit bir saat veya basit bir kalem pil veya bir cep telefonu markası bile yok. Ülkemde ne varsa hepsinin teknolojisi yabancı kaynaklı. Allah sonumuzu hayır etsin. Elbet bu seçim sandığı önüme gelecek ve de bende söz hakkımı o zaman kullanacağım.
 
Ben zararın neresinden dönülürse kar diye düşünüyorum ve bu seçimlerde oy tercihimi maalesef değiştireceğim. Yalnız güzel ülkemde oy verecek kimseyi, ülkemin idaresini teslim edebileceğim bir parti göremiyorum.
Neyse ben bu konularla sizlerinde içini kararmadan yazıma nokta koyayım. Bu arada yazdıklarım sadece benim şahsi fikirlerim olup, hakaret ve yerme amacı taşımamakta ve hiç bir partinin etkisinde kalmadan yazılmıştır..:)))
Hepinize sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir hafta diliyorum.Kalın sağlıcakla.
 
Fotolar : Tabiki alp foto
Kategoriler:Haberler ve politika

KAZA GELİYORUM DEMEZ.

12 Mart 2010 Yorum bırakın
Günlük yürüyüşlerim sırasında hemen biraz ilerde bir kalabalık gördüm. Tabi ben meraklı hemen ordayım ama gördüğüm manzara hiçte iyi değil.
Bir araba kazası olmuş. Resmini çektim ama ben böyle manzaraları görünce üzülüyorum. Nedense bunlardan ders de almıyoruz. Direksiyona geçtiğimizde birden herşeyi unutup trafik canavarı oluveriyoruz. Bu lafım herkes için değil. Trafikte krallara uyan, diğer sürücülere saygılı bir çok insan var. Fakat biri çıkıyor direksiyonda canavarlaşıveriyor ve diğer sürücülerinde, hatta yolla yürüyen yayaların da hem canına hemde malına zarar veriyor.Yaşadığımız sürece bu gibi olaylar olacak. Saygılı ve kurallara uyan sürücüler olduğu gibi trafik canavarları da olacak. Ne demeli Allah bu gibi insanları islah etsin. Bizleri kazadan beladan korusun.Amin.
Tüm arkadaşlarıma harika bir hafta sonu diliyorum.
Kategoriler:Haberler ve politika

ELAZIĞ DEPREMİ

08 Mart 2010 1 yorum
Dünya’mızda olan depremler gittikçe artmakta, sadece depremler mi? Tayfunlar, fırtınalar, seller her bölgeden bir afet haberi geliyor. Bu tabi afetler son zamanlarda dikkat çekecek şekilde artmaya başladı.Yüce yaratıcım sonumuzu hayır etsin. 
Şimdi de bizim ülkemizde Elazığ depremi ve 41 kardeşimiz malalesef hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum.
Bu hayatını kaybedenler deprem yüzünden değil, oturdukları evler yüzünden hayatlarını kaybettiler. Deprem bize bir şey yapmıyor ama bizim yaptığımız evler, maalesef bir deprem esnasında canımıza mal oluyor.
Hele İstanbul’da olabilecek bir depremi düşünemiyorum. Allah korusun.
İstanbul’ da olacak büyük bir deprem, Türkiye için yıkım olur. Bir de İstanbul’daki yapıları düşünün, yanlış yerleşim yerlerine yapılan koca apartmanlar, çürük binalar, denetimsiz yapılaşmaya verilen izinler, ayrıca bu binalarda yapı esnasında çalınan malzemeler, (demirinden tutunda çimentosundan kumuna kadar her malzemeden) çalanlar güzelim İstanbul’da yaşanacak bir felaketi zaten hazırlamış vaziyette.
Yetkililerde, göstermelik tedbirlerlerle, kalan sağlar bizimdir zihniyetiyle hareket ettiği  müddetçe, İstanbul da olabilecek bir depremi düşünmek bile korkutucu.
Yüce yaratıcım bize böyle büyük depremlerler vermesin. Bizi böyle yüklenemiyeceğimiz büyük sınavlardan geçirmesin.  Amin..
Kategoriler:Haberler ve politika

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

07 Mart 2010 4 yorum
Kadın, erkek eşitliği diyoruz ama biz erkekler kadınlara gerçekten eşit davranıyormuyuz. Bence kocaman bir hayır, bu hayır genel anlamda bir hayır. Bireysel olarak belki çok iyi olabiliriz ama toplum içinde her kesimde, Dünya’nın her bölgesinde hatta en gelişmiş ülkelerde bile kadınlar her zaman şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Kadınla,erkek hiç bir zaman eşit olamaz fakat, biz erkekler olarak ,kadına şiddet, taciz ve ayrımcılığı ortadan kaldırdığımız zaman, zaten ortada bir sorun da kalacagını zannetmiyorum.
Nazım Hikmet’in bir şiirini sizlerle paylaşayım. Bu şiir her şeyi anlatıyor zaten.
 

KADIN

Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir
harman yerinde dokuz zilli
köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran,
Ne o,ne bu, ne döşek, ne köçek,
Ne ayal, ne vebal
O benim kollarım, bacaklarım
Yavrum, annem, Kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır.

Nazım Hikmet RAN

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.

Not: Resim, Özgün Resimlerden alınmıştır.

Kategoriler:Özel Günler

MSN ve AĞ ARKADAŞLARIMA

05 Mart 2010 1 yorum
Şimdi bu limon resmi nerden çıktı diyeceksiniz, bol sulu ekşi ekşi limon. Herhalde resme bakıp ağzınız sulansın ve de yutkunun diye değil. Bu limon resmi benim ruh halimi yansıtıyor. Bahar yorgunluğumu desem, o da değil, ben diyeyim limoni bir havam var, siz deyin melenkoli içindesin. Bu sıralar canım hiç bir şey yapmak istemiyor.
 
Gelelim aslı konuya. Msn arkadaşlarım ve ağ arkadaşlarıma söylemek istediklerime. Sanal ortamda çok kısa sürede çok güzel arkadaşlarım ve dostlarım oldu.Gerçek yaşantımda insan ayrımı yapmam, zengin fakir, şişman, zayıf,çirkin güzel gibi kavramlarım yoktur insanlar için. İnsanları severim. Yeterki kalplerinde Allah sevgisi, insan sevgisi olsun. Karşılıklı sevgi, arkadaşlık ve iyi niyet olduktan sonra kim olursa olsun benim dostumdur. Sanal dostlarımla da aynı düşüncelerle arkadaşlık yapıyorum, kimi zaman üzüldük, kimi zaman sevindik, güzel paylaşımlarımız oldu, bu arada çok güzel de bir hediyede aldım..:)) Hatta çok değerli bir hediye diyebilirim..:)) Hediyemi açıklamayacağım, biraz merak edin bakalım..:)) 
Bazı küçük sırları fazla detaylara girmeden paylaştık. Yani kısaca hayal üzerine kurulu olan arkadaşlarımdan son derece memnunum ve hepsini de ayırım yapmadan seviyorum. Özellikle hanım arkadaşlarımın fikirlerine özel önem veriyorum. Onlar biz erkekler gibi langır lungur bir gözle bakmıyor Dünya’ya. hanımların yaşama bakış açıları bambaşka ve bu güzel fikirleri ve ve onların penceresinden Dünya’ya bakmak ve bunları paylaşmak bence çok güzel. 
Gel gelelim, hal böyleyken, ruh hastasının biri çıkıyor, msn şifremi çalıp, arkadaşlarımın adreslerini ele geçirip, benim değer verdiğim arkadaşlarıma dengesiz ve abuk sabuk e-postlar gönderiyor.Özellikle hanım arkadaşlarımı seçiyor. Bu kişi ve ya kişiler benim gözümde ruhsal sağlığı bozuk ve mutlaka psikolojik tedavi görmeleri gereken kişiler diye bakıyorum bunlara. Hem hırsızlık yapıyor, hemde sapıkça davranıyor. Ne diyelim Allah islah etsin.
Kısaca arkadaşlarıma söyleyecegim, eğer böyle bir e-post aldıysanız veya msn de dengesiz dengesiz konuşmalar geçtiyse bunların benle hiç ilgisi yok hiç dikkate dahi almayın. Ve de ricam durumu bana bildirin. Bende gerekli tedbirleri alayım.
Gene çenem düşdü, Gevezeliğimle sizleri sıkmadan yazıma nokta koyayım. Bu arada dün biraz yürüyüşe çıktım, o da ne? bahar gelmiş haberim yok. Ağaçlar şıkıdım gibi çiçek açmış. Baharın tadını çıkarmak lazım dimi..:)
Hepinize harika bir hafta sonu diliyorum. Kalın sağlıcakla. 
Kategoriler:Haberler ve politika