Arşiv

Archive for the ‘Haberler ve politika’ Category

EVET mi ? / HAYIR mı ? Derken

12 Eylül 2010 2 yorum
Günlerdir bir evet-hayır furyasıdır gidiyor.Her kafadan bir ses çıkıyor Kimi evet de diyor,kimide hayır de diyor..Siyasi liderler de halkın gözü önünde birbirlerine ver yansın ediyor. Neyi paylaşamıyorlar anlamış değilim. Anayasa böylemi değişir, onu da anlamış değilim. Bir kaç maddeyi değiştir günü birlik,durumu kurtarmak için yasalara yama yap oldu sana yeni anayasa…
 
Madem anayasa değişecek, Alın Fransızların anayasasını koyun önünüze, bakın Avrupa Topluluğu neler yapmış onu da önünüze koyun, alın Türk anayasasını da onu da önünüze koyun. Ve Üniversitede ki değerli Prof. Hocalarımızdan, İlahiyatçı,Siyasetçi,Hukukçu vs. toplayın hepsini,oturtun masanın etrafına. Dinimize uygun, Türk milletinin örf ve adetlerini de gözeterek, insan haklarını vs. gözeterek. Sil baştan yeni bir anayasa yapın (anayasadaki değişmez maddelerin dışındakiler tabi) Önümüzdeki yüz yıla hitap edecek şekilde hazırlayın. Bunu çıkartın milletin önüne de, öyle halk oylaması yapın.
Aslında  hiç kimsenin de halk için bir şey yaptığı yok. Tabi güzel şeylerde olmuyor değil. Gel gelelim bizim yaptığımız bir şey yok halk olarak millet olarak. Avrupa Topluluğu ister biz yaparız, USA ister biz yaparız. Kendimiz niçin bir şeyler yapıp ortaya çıkartmıyoruz ona hayret ediyorum.
Öyle de olsa, böyle de olsa, söylentilere kulaklarımı tıkayıp kendi düşünceme göre, oyumu kullandım. Artık neticeyi bekliyoruz. Bakalım sandıktan ne çıkacak ve ondan sonra siyaset arenasında neler olacak göreceğiz.
Netice olarak inşallah milletimize ve devletimize hayırlı olur, diyerek noktayı koyayım..
Arkadaşlarıma harika bir pazar günü diliyorum.
Foto: Tabi ki Alp..:))
Kategoriler:Haberler ve politika

ÜÇ GÜNLÜK YAŞANTI

21 Nisan 2010 Yorum bırakın
Doğa harikası yaratıklar, kelebekler. Çok narin ve bir o kadar güzel, yaratılış harikası böcekler bu kelebekler. Yaşamları da  çok ilginç, tırtılken geçirdikleri mucize aşamalardan sonra harika güzellikte bir kelebek olması. Burda Yüce Yaratıcımın, yaratma gücü ve sonsuz bilim sahibi olması açıkca görünmektedir. Bizim sahip olduğumuz bilim ise halen kelebeklerin bu mucize yaşamlarını çözmüş değil. Bu inanılmaz mucize sonrası meydana gelen bu güzel kelebek maalesef üç-beş gün yaşayıp, yaşantısına veda ediyor.
 
Bizim eve ziyarete gelen bu kelebekte bir iki çırpınıştan sonra yaşantısına veda etti. Bu kelebeğin bizim eve gelmesi bende merak uyandırdı kelebekleri inceleme ve yaşantılarını okuma fırsatı buldum. Ve okuduklarım karşısında hayret ettim.
Ve kendi yaşantımı düşündüm. Gözlerimi kapadım ve bu yaşıma kadar nasıl geldimi düşündüm. Üç gün mü ! Beş gün mü ! Yoksa bir kaç dakika mı !
Bütün yaşantım bir kaç dakika da film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Fakat halen bu yaşıma kadar nasıl geldiğimi çözemedim. Yoksa zaman kavramı diye bir şey yokmu diye düşünüyorum şimdi. İnanmazsanız yumun gözlerinizi ve şimdiki yaşınıza nasıl geldiğinizi düşünün ve bir cevap bulursanız bana da söyleyin…
Tüm arkadaşlarıma sağlıklı neşe dolu günler diliyorum.
Foto : Tabiki Alp.
Kategoriler:Haberler ve politika

DSP BİLECİK İL TOPLANTISI

01 Nisan 2010 Yorum bırakın
Geçen pazar günü yapılan DSP il toplantısına bizde katıldık. Ben bu kadar fazla bir katılım olacağını tahmin etmiyordum. İnsanlar yeni bir parti arayışı içine girmişler diye düşünüyorum. Kalabalık koca salona sığmadı salondaki insanlar kadar dışarda kalanlarda oldu. Bence AKP nin suyu ısınmaya başladı, bu seçimlerde iyi bir ders alacaklar tahmin ediyorum.
Sayın Dr. Masum TÜRKER’i daha önceden tanırım, Ankara’da bir araya gelme fırsatım olmuştu. Konuşkan, espirili, cana yakın ve çok zeki biri. DSP nin başkanı olmayı zaten hak ediyor. Öyle tahmin ediyorum ki bu seçimlerde DSP yi ayağa kaldıracak bir başkan. Bu gidişle bende oy tercihimi değiştireceğim galiba. Çünkü yaptığı konuşmalar benim hoşuma gitti. Sadece benim değil tüm salonu dolduranlardan bol alkış aldı.
Bu arada Bilecik’li güzel kızımızın konuşması da hiç fena değildi, bir alkışta benden.
Bu hafta ya siyasetle başladık. Ne diyeyim kim Ülkemize hayırlı işler yapacaksa O seçilsinde artık Ülkemizi üçüncü sınıf bir ülke olmaktan kurtarsın.
Tüm arkadaşlarıma neşeli bol kahkahalı günler diliyorum.
 
Foto: Tabiki her zaman olduğu gibi alp foto..:)) Diğer resimleri de izin alabilirsem Albümde yayımlayacağım. 
Kategoriler:Haberler ve politika

FANATİK FENERBAHÇE’Lİ BİR ÇİÇEK

28 Mart 2010 1 yorum
Nihayet bu hafta biraz rahat nefes aldım. Niyemi.?.Benim Fenerbahçeli olduğumu bilen arkadaşlar, her yenilgimizde yapmadıkları şaklabanlık bırakmıyorlardı,Bu hafta konuşmayı bir kenara bırakın, kimse ortalarda görünmüyor.Eeeee şimdi konuşma sırası bende.:)))
Ve de rahatça benim Fenerbahçeli çiçeğimi yayımlayabilirim. Dalga geçen arkadaşlara ithaf edilmiştir..:))))
Tüm arkadaşlarıma neşeli,mutlu ve başarılı bir hafta diliyorum.
Kategoriler:Haberler ve politika

BİRAZDA SİYASET

14 Mart 2010 1 yorum
Siyaseti pek yakından takip etmiyorum, çünkü senelerdir iktidara gelen tüm partilerin çalışmaları maalesef ortada. Genede Ülkemin idaresinde söz hakkımı ve seçme hakkımı kullanmak için hangi partiye oy vereceğime karar vermem lazım.Son olarak DSP il toplantısına katıldım ve de diğer partilerinde toplantılarına katılarak bir fikir sahibi olmaya çalışacağım ama ben bu konuda ümitsizim.
Atatürk’ün liderliğinde kurulan güzel Türkiye’min şu an durumu içler acısı halde. Dedelerimizin, ninelerimizin kanlarıyla canlarıyla kurtardıkları ve bize bıraktıkları cennet ülkemizi yiye yiye bitirme noktasına getirdik. Hiç kimse alınmasın ama Atatürk’ten sonra gelen tüm siyasi iktidarlar, güzel ülkemi talan ettiler, talan ettirdiler. Şu an tüm önemli sanayimiz yabancıların elinde, tüm stratejik öneme sahip kuruluşlarımız yabancıların elinde, büyük bankalarımız yabancıların elinde, arazi satışı adı altında ülkemin toprakları parça parça yabancılara satıldı. Son olarak da gıda üretiminde, çiftçilikte, hayvancılıkta kendi kendine yeten bir ülkeyken, oda bitti. Çiftçilik, hayvancılık dibe vurdu. Tarımcılık ve hayvancılık da yabancılara peşkeş çekileceğinden bu durumlara bilerek getirildiğine inanıyorum. Ve de bu durumlara karşı çıkan aydınlar,ileri görüşlü ülkesini seven insanlarda ya susturuldu, ya suikaste kurban gitti, yada sürüldü. Netice de ortada, gelişmiş ülkelerden yüz sene geri kaldık. Elin insanları neredeyse uzayda yerleşim yeri kuracak.Daha benim güzel ülkemin kendi araba markası bile yok. Bırakın arabayı basit bir saat veya basit bir kalem pil veya bir cep telefonu markası bile yok. Ülkemde ne varsa hepsinin teknolojisi yabancı kaynaklı. Allah sonumuzu hayır etsin. Elbet bu seçim sandığı önüme gelecek ve de bende söz hakkımı o zaman kullanacağım.
 
Ben zararın neresinden dönülürse kar diye düşünüyorum ve bu seçimlerde oy tercihimi maalesef değiştireceğim. Yalnız güzel ülkemde oy verecek kimseyi, ülkemin idaresini teslim edebileceğim bir parti göremiyorum.
Neyse ben bu konularla sizlerinde içini kararmadan yazıma nokta koyayım. Bu arada yazdıklarım sadece benim şahsi fikirlerim olup, hakaret ve yerme amacı taşımamakta ve hiç bir partinin etkisinde kalmadan yazılmıştır..:)))
Hepinize sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir hafta diliyorum.Kalın sağlıcakla.
 
Fotolar : Tabiki alp foto
Kategoriler:Haberler ve politika

KAZA GELİYORUM DEMEZ.

12 Mart 2010 Yorum bırakın
Günlük yürüyüşlerim sırasında hemen biraz ilerde bir kalabalık gördüm. Tabi ben meraklı hemen ordayım ama gördüğüm manzara hiçte iyi değil.
Bir araba kazası olmuş. Resmini çektim ama ben böyle manzaraları görünce üzülüyorum. Nedense bunlardan ders de almıyoruz. Direksiyona geçtiğimizde birden herşeyi unutup trafik canavarı oluveriyoruz. Bu lafım herkes için değil. Trafikte krallara uyan, diğer sürücülere saygılı bir çok insan var. Fakat biri çıkıyor direksiyonda canavarlaşıveriyor ve diğer sürücülerinde, hatta yolla yürüyen yayaların da hem canına hemde malına zarar veriyor.Yaşadığımız sürece bu gibi olaylar olacak. Saygılı ve kurallara uyan sürücüler olduğu gibi trafik canavarları da olacak. Ne demeli Allah bu gibi insanları islah etsin. Bizleri kazadan beladan korusun.Amin.
Tüm arkadaşlarıma harika bir hafta sonu diliyorum.
Kategoriler:Haberler ve politika

ELAZIĞ DEPREMİ

08 Mart 2010 1 yorum
Dünya’mızda olan depremler gittikçe artmakta, sadece depremler mi? Tayfunlar, fırtınalar, seller her bölgeden bir afet haberi geliyor. Bu tabi afetler son zamanlarda dikkat çekecek şekilde artmaya başladı.Yüce yaratıcım sonumuzu hayır etsin. 
Şimdi de bizim ülkemizde Elazığ depremi ve 41 kardeşimiz malalesef hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da sabırlar diliyorum.
Bu hayatını kaybedenler deprem yüzünden değil, oturdukları evler yüzünden hayatlarını kaybettiler. Deprem bize bir şey yapmıyor ama bizim yaptığımız evler, maalesef bir deprem esnasında canımıza mal oluyor.
Hele İstanbul’da olabilecek bir depremi düşünemiyorum. Allah korusun.
İstanbul’ da olacak büyük bir deprem, Türkiye için yıkım olur. Bir de İstanbul’daki yapıları düşünün, yanlış yerleşim yerlerine yapılan koca apartmanlar, çürük binalar, denetimsiz yapılaşmaya verilen izinler, ayrıca bu binalarda yapı esnasında çalınan malzemeler, (demirinden tutunda çimentosundan kumuna kadar her malzemeden) çalanlar güzelim İstanbul’da yaşanacak bir felaketi zaten hazırlamış vaziyette.
Yetkililerde, göstermelik tedbirlerlerle, kalan sağlar bizimdir zihniyetiyle hareket ettiği  müddetçe, İstanbul da olabilecek bir depremi düşünmek bile korkutucu.
Yüce yaratıcım bize böyle büyük depremlerler vermesin. Bizi böyle yüklenemiyeceğimiz büyük sınavlardan geçirmesin.  Amin..
Kategoriler:Haberler ve politika

MSN ve AĞ ARKADAŞLARIMA

05 Mart 2010 1 yorum
Şimdi bu limon resmi nerden çıktı diyeceksiniz, bol sulu ekşi ekşi limon. Herhalde resme bakıp ağzınız sulansın ve de yutkunun diye değil. Bu limon resmi benim ruh halimi yansıtıyor. Bahar yorgunluğumu desem, o da değil, ben diyeyim limoni bir havam var, siz deyin melenkoli içindesin. Bu sıralar canım hiç bir şey yapmak istemiyor.
 
Gelelim aslı konuya. Msn arkadaşlarım ve ağ arkadaşlarıma söylemek istediklerime. Sanal ortamda çok kısa sürede çok güzel arkadaşlarım ve dostlarım oldu.Gerçek yaşantımda insan ayrımı yapmam, zengin fakir, şişman, zayıf,çirkin güzel gibi kavramlarım yoktur insanlar için. İnsanları severim. Yeterki kalplerinde Allah sevgisi, insan sevgisi olsun. Karşılıklı sevgi, arkadaşlık ve iyi niyet olduktan sonra kim olursa olsun benim dostumdur. Sanal dostlarımla da aynı düşüncelerle arkadaşlık yapıyorum, kimi zaman üzüldük, kimi zaman sevindik, güzel paylaşımlarımız oldu, bu arada çok güzel de bir hediyede aldım..:)) Hatta çok değerli bir hediye diyebilirim..:)) Hediyemi açıklamayacağım, biraz merak edin bakalım..:)) 
Bazı küçük sırları fazla detaylara girmeden paylaştık. Yani kısaca hayal üzerine kurulu olan arkadaşlarımdan son derece memnunum ve hepsini de ayırım yapmadan seviyorum. Özellikle hanım arkadaşlarımın fikirlerine özel önem veriyorum. Onlar biz erkekler gibi langır lungur bir gözle bakmıyor Dünya’ya. hanımların yaşama bakış açıları bambaşka ve bu güzel fikirleri ve ve onların penceresinden Dünya’ya bakmak ve bunları paylaşmak bence çok güzel. 
Gel gelelim, hal böyleyken, ruh hastasının biri çıkıyor, msn şifremi çalıp, arkadaşlarımın adreslerini ele geçirip, benim değer verdiğim arkadaşlarıma dengesiz ve abuk sabuk e-postlar gönderiyor.Özellikle hanım arkadaşlarımı seçiyor. Bu kişi ve ya kişiler benim gözümde ruhsal sağlığı bozuk ve mutlaka psikolojik tedavi görmeleri gereken kişiler diye bakıyorum bunlara. Hem hırsızlık yapıyor, hemde sapıkça davranıyor. Ne diyelim Allah islah etsin.
Kısaca arkadaşlarıma söyleyecegim, eğer böyle bir e-post aldıysanız veya msn de dengesiz dengesiz konuşmalar geçtiyse bunların benle hiç ilgisi yok hiç dikkate dahi almayın. Ve de ricam durumu bana bildirin. Bende gerekli tedbirleri alayım.
Gene çenem düşdü, Gevezeliğimle sizleri sıkmadan yazıma nokta koyayım. Bu arada dün biraz yürüyüşe çıktım, o da ne? bahar gelmiş haberim yok. Ağaçlar şıkıdım gibi çiçek açmış. Baharın tadını çıkarmak lazım dimi..:)
Hepinize harika bir hafta sonu diliyorum. Kalın sağlıcakla. 
Kategoriler:Haberler ve politika

MAHALLE BAKKALLARIMIZ

07 Şubat 2010 Yorum bırakın
Hemen hemen her mahallede bulunan bakkal/marketlerimiz oldukça sıkıntılı, büyük alış veriş merkezleri karşısında oldukça zor durumdalar. Kısa süre sonra bakkal amcalarımıza veda edecegiz gibi görünüyor.
Biz de mahallemizin bakkalından günlük gazete, ekmek vs gibi alışverişlerimizi yapıyoruz ama, diğer alışverişlerde maalesef tercihimiz büyük alış veriş merkezleri oluyor. Mecburen çünkü aralarında oldukca fazla fiat farkı var. Eeee devir hesap devri, yoksa bu devirde geçinmek mümkün değil.
Tabi sadece fiat farkı değil, kalite, hijyen ve aradığımız bütün malzemelerin bir yerde bulunması, kolay ve temiz alışveriş gibi seçenekleri bizleri mega marketlere yönlendiriyor. Aslında ben mahalle bakkallarımızın yaşamasını istiyorum. Hem birçok insana istihdam sağlıyor hemde artık bakkal esnafı ile çok samimi arkadaş olmuş vaziyetteyiz. Bakkalarımız çok kısa sürede örgütlenerek bir çatı altında birleşmesi lazım.
Bu konuda yapacakları çok şey var, benim aklıma gelenler. Bir logo altında toplanmak, bakkalda hijyeni ve kaliteli malı ekonomik fiatla sağlamak, kılık kıyafet yeniliği, Bakkal içi dekorasyon düzenlemesi gibi bir çok yeniliği getirebilirler. Birleşerek, tek depo sistemi ile sipariş gücünüde kullanmaları fiatları aşağıya çekme açısından çok önemli bence. Ben bakkallarımızın yaşamasını istiyorum.
Bu şekilde tek başlarına mücadele etmeye çalışırlarsa, mahellemizdeki camcı, ayakkabı tamircisi, fırın, kasap, manav esnafı nasıl tek tek kapanıp tarihe karıştıysa, mahalle bakkallarımızda tarihe karışır.  
Bakkallar sadece alış veriş yaptığımız yerler değil. Yeri geliyor mahallede kiralık ev varmı diye bakkala soruyoruz, kız istemeye gitmeden önce mahalle bakkalına uğrayıp aile hakkında bilgi aldığımız, sıkıntıda olan komşularımızın günlük alış verişlerinde yardımcı olan, bizim için günlük gazetelerimizi ayırıp, istediğimiz zamanda almamızı sağlayan vs. saymakla bitiremiyecegim şekilde iç içe ve samimi olduğumuz bakkalların  yaşamalarını istiyorum.
Bu haftalıkta bu kadar arkadaşlar. Hepinize güzel, neşeli bir Pazar günü dilerim. Kalın sağlıcakla.
 
Fotolar: Tabiki alp foto  
Kategoriler:Haberler ve politika

HAYAT HER ZAMAN TOZ PEMBE ???

22 Ocak 2010 1 yorum
Hayat her zaman toz pembemi acaba ? Buna kocaman bir maalesef diyorum, ben hayatı inişli çıkışlı bir yokuşa benzetiyorum. Üzüntüler,sıkıntılar yokuş yukarı çıkışı işaret ediyor, sevinçler ve mutluluklarda yokuş aşağı inişi temsil ediyor. En azından ben hayatımı, yaşantımı bu yokuş çıkışlara ve inişlere benzetiyorum.
Hele şu sıralar gene bir sürü sıkıntı üst üste geldi. Hastalıklar,yakınlarımın iki ufak ameliyat geçirmesi. Bunların yanında birde hırsızlar çapulcularla uğraş.Yapı olarak mücadeleci olmam ve sıkıntı üzüntü karşısında ümitsizliğe kapılmadan olumsuzluklara çare bulma becerim biraz hayatımı kolaylaştırıyor ama genede şu sıralar Öfff ve de öfff diyorum yani.
 
Kısaca 2010 senesinin ilk aylarından başladım gene yokuş yukarı çıkmaya. Ama her çıkışın bir inişi de var diyerek kendimi teselli edeyim.
Ve de sizleri fazla sıkmadan güzel bir kar manzarası ile veda edeyim. Tüm arkadaşlarıma neşeli ve mutlu bir haftasonu dilerim. Şimdilik kalın sağlıcakla.
 
Foto : Tabiki Alp foto, diğer kar resimlerimde çok yakında geliyor.
Kategoriler:Haberler ve politika